Ana Sayfa

 Öğretmenler

 

 

 

EĞİTİM YÖNETİCİSİNİN  KENDİNE BAĞLI BİRİMLERİ DENETİMİ

Denetlemenin tanımı:

1- Planda öngörülen hedeflerle uygulama sonuçlarının karşılaştırılmasıdır.

2- Boyutları, biçimleri veya nitelikleri normların dışında görülen parçaları çıkarıp atmak amacıyla yapılan işlerdir.

3- Çalışmaların kontrol edilmesidir.

Denetleme ve Değerlendirme:

Planlamada ve uygulamada meydana gelen eksiklikler ve hatalar, denetlemelerde ortaya çıkmaktadır.

Denetleme, yapılan planların ve uygulamaların, önceden belirlenen hedeflere ulaşmak için yeterli olup olmadığını da ortaya çıkarmaktadır.

Denetleme olayı çeşitli şekillerde yorumlanabilir. Ancak, bu günkü denetlemeler, daha ziyade rehberliğe dayalıdır.

Denetleme-kontrol-teftiş kelimelerinin ifade ettiği mananın insanlar üzerinde olumsuz psikolojik etkisi vardır. Zira, denetleme sırasında kusurların ortaya çıkacağı endişesi insanları daima huzursuz etmektedir.

Denetimin, eğitim ve öğretim yönü vardır.

Denetimlerde;

  • Uygulamalardaki aksaklıkların zamanında düzeltilmesi ve gerekli tedbirlerin alınması,

  • Denetleyenle, denetlenen arasında mesleki yönden karşılıklı yardımlaşmanın sağlanması,

  • İş başında rehberlik yoluyla personelin yetiştirilmesi,

vb faaliyetlerle işletmenin verimli bir şekilde çalıştırılması esas alınmalıdır.

Denetleyenle, denetlenen arasında iyi bir ilişkinin kurulması ve bir denetleme ortamının yaratılması gerekir. 

Soğuk davranışlarla denetleme yapanın, denetlenenin sorumlu olduğu iş ve işlemleri kontrol etmesi, denetlenene soru sorma imkânı vermeden bir güvensizlik içinde ayrılıp gitmesi denetleme sayılmaz.

Bilen kişi denetim yapar. Konuyu bilmek, denetlenenin durumunu takdir edebilmek ve buna göre tespit edilen sonuçları değerlendirmek, denetlemelerde çok maharet isteyen bir iştir. Bunun bilincinde olan kişi denetlemelerini amacı doğrultusunda gerçekleştirmiş olur.

Ayrıca, denetleme yapan kişinin, denetlenenlerin psikolojilerini ve denetlenen üzerindeki çevrenin etkisini de hesaba katması lazımdır.

Denetlenen kişinin de, denetleme olayına kendisini hazırlaması, denetleme süresince bazı yeni şeyler öğrenmesi; denetleme olayının gelecekte işlerini daha kolay ve verimli bir şekilde yapması için imkân sağlayacağını bilmesi gereklidir.

Esasen, her görevlinin, yapmakla sorumlu  olduğu iş ve işlemleri, kendisinin denetlemesi ve bunu alışkanlık haline getirmesi işlerini kolaylaştıracaktır.

Öz denetlene de denilen kendi kendini denetlene olayı; insanda sorumluluk duygusunu geliştirir. İşin şartlarını daha iyi anlamayı ve o iş üzerinde düşünmeyi sağlar.

Denetleme iyi bir iletişimle yapılabilir. Denetleyen ve denetlenenin bu işe hazır olmaları ve belirli niteliklerinin bulunmaları ile gerçek denetleme yapılabilir.

Denetleyici Açısından Denetleme

Denetleyenin;

-Türk Milli Eğitiminin Genel İlkelerini,

-Eğitimin genel ve özel amaçlarını,

-Okul/işletme yönetimine ait esasları,

-Okul/işletme mevzuatını,

-İşletme ekonomisini, okul ve işletmede çalışanların psikolojilerini,

-Okul/işletmede ihtiyaç duyulan tecrübeleri,

-Okul/ işletmede kullanılan basılı evrakı, vb hususları

bilmesi, değerlendirmesi ve yerli yerinde kullanması gerekir.

Denetlenenin (uygulayıcının);

-Ön şartsız olması,

-Sorulanları ve konuşulanları anlayacak kadar temel bilgilere sahip bulunması,

-Rehberliğe açık olması,

-Yaptığı görevden heyecan duyan ve öğrenmeye ilgi duyan bir nitelik taşıması gereklidir.

Denetleyenle, denetlenenin uygun zaman ve ortamda karşılaştırılması esastır. Denetleme sırasında uygun zaman ve ortam seçilmediği takdirde, beklenen denetimin yapılması mümkün değildir.

Yukarıda açıklanan genel esaslar çerçevesinde okul müdürü

  • Araştırma, planlama,

  • Yürütme,

  • İzleme, rehberlik, denetleme ve değerlendirme,

görevlerini sürdürmek zorundadır.

OKUL PERSONELİNİN OKUL MÜDÜRÜ TARAFINDAN DENETLENMESİ:

Okul müdür tarafından yönetilir, mevzuatın tanıdığı yetki ve sorumluluk ona aittir.

Kanun, yönetmelik ve emirler uyarınca görev yapan; müdür yardımcısı, öğretmen, nöbetçi öğretmen, memur ve hizmetlilerin görevlerini mevzuatına uygun olarak yapıp yapmadıklarını denetlemek ve kendilerine rehberlik yapmak, okul müdürünün başta gelen görevlerindendir.

İdarecinin; maiyetinde çalışanların denetimini tam yapabilmesi için, belirli görevlerin belirli kişilere verilmiş olması gerekir. Açık ve net bir şekilde görev verilmemiş bir insandan görev istemek, sürtüşmelere yol açar. O bakımdan idarecilerin önemle üzerinde duracağı birinci husus: mevzuata dayalı görevin ilgililere açık ve net bir şekilde yazılı olarak bildirilmesi, ikinci husus ise; personelin verilen görevleri yapabilecek derecede yetiştirilmesidir. Müdürün görevi; maiyetinde çalışanlara görevlerinde yardımcı olmaktır. Okul müdürü bu hususları tamamladıktan sonra denetleme görevini yerine getirmelidir.

Denetimlerin rehberlik ağırlıklı olmasına müdürün itina göstermesi de ayrı ve önemli bir husustur.

Yapılan denetimlerin kişisel arzu veya görüşlerden ziyade mevzuata dayandırılması ve yapıcı olması gerekir.

Ders Denetimlerinde Dikkat Edilecek Hususlar

Planlarla ilgili olarak:

-Planların hazırlanmasında, müfredat programı ile okul ve çevre özelliklerinin dikkate alınıp alınmadığı,

-Konuların ağırlıkları üzerinde durularak, iyi bir zamanlamanın yapılıp yapılmadığı,

-Atatürkçülük ile ilgili konuların ders planı içersinde dağıtılıp dağıtılmadığı,

-Konuların özelliğine göre  amaç, yöntem, teknik, kaynak, araç-gereç ve diğer zümre öğretmenleri ile yapılacak olan işbirliği hususuna isabetli bir şekilde yer verilip verilmediği,

-Gezi, gözlem, deney, inceleme, yazılı yoklama, hazırlık ve araştırma faaliyetlerinin planlara yansıtılıp yansıtılmadığı,

-Müfredattaki genel amaçlar doğrultusunda her konunun veya ünitenin özel amaçlarının belirtilip belirtilmediği,

-Yıl içinde  okutulacak konuların ağırlıklarına, özelliklerine, mahalli kurtuluş günlerine göre dağıtımının yapılıp yapılmadığı,

-Planların düşünceler bölümünde uygulamada görülen olumlu ve olumsuz hususların gelecek öğretim yılında yapılacak olan yıllık planlara ışık tutacak şekilde işlenip işlenmediği,

-Hazırlanan yıllık planların zümre öğretmenleri tarafından imzalanarak, okul müdürlüğüne onaylattırılıp onaylattırılmadığı,

-Planların katı, basma kalıp, biçimsel, amaca hizmetten uzak olup olmadığı,

-Günlük planların öğretmenin derste yararlanabileceği özellikte yapılıp yapılmadığı,

-Günlük planlarda; konunun anahtarı, amaç, tartışma soruları, kaynaklar, araç-gereç ve işleyiş bütünlüğünün sağlanıp sağlanmadığı,

-Ders planlarının bitiminde değerlendirmeye yer verilip verilmediği,

-Aynı sınıf ve şubelere uygulanan günlük planların yapımında, değişik bilgi seviyesindeki öğrencilerin durumları dikkate alınarak, bazı ayrıntılı bilgilerin göz önünde bulundurulup bulundurulmadığı,

-Yıllık, ünite ve günlük planların "neyi, ne zaman, nasıl, niçin, nerede"; "kim, kime, kim için" gibi sorulara cevap verebilecek nitelikte olup olmadığı,

-İlköğretimde görevli sınıf öğretmenlerinin ünite planlarını amacına uygun bir şekilde yapıp yapmadıkları,

Öğretmenin öğretim yeterliliklerinin belirlenmesi:

-Günlük öğrenci yoklamasının yapılıp yapılmadığı,

-Ders işlenirken yazı tahtasının gereği gibi kullanılıp kullanılmadığı,

-Ders defterine ve yazı tahtasına konunun ana hatlarının yazılıp yazılmadığı,

-Konu ile ilgili göze, kulağa hitap eden araç-gereç ve kaynakların sağlanıp sağlanmadığı,

-Kaynak, araç ve gereçlerin yerine göre kullanılıp kullanılmadığı,

-Öğretmen ve öğrencilerin derse hazırlıklı gelip gelmediği,

-Öğretmenin konunun özelliğine göre yöntemini iyi bir şekilde belirleyip belirlemediği,

-Öğretmenin, yöntemine dayalı olarak Türk Milli Eğitiminin amaçlarına uygun etkinliğe ve aktüaliteye yer verip vermediği,

 -Öğrencilerin derse katılımlarının sağlanıp sağlanmadığı,

-Öğrenci etkinliklerinin, geçmiş konuların da dikkate alınarak, sonunda notla değerlendirilip değerlendirilmediği,

-Öğrenci etkinliği, geçmişten gelen bilgi birikimi dikkate alınarak, notla değerlendirilip değerlendirilmediği,

-Ders konularıyla ilgili olarak öğrencilerin araştırmaya sevk edilip edilmediği, konularla ilgili olarak öğrencilere yardımcı olunup olunmadığı,

-Yeri ve zamanı geldiğinde, Atatürk İlke ve İnkılâplarına, sebep-sonuç ilişkilerine, güncel olaylar ilişkilerine yer verilip verilmediği,

-Öğrencilerin anlayamadıkları ve tereddüde düştükleri hususları çekinmeden sormalarına ortam sağlanıp sağlanmadığı,

-Çıkan fırsatları, amaca uygun bir şekilde değerlendirilip değerlendirilmediği,

-Yapılacak olan gezi-gözlem ve deneylerin planlarda ayrıntılı bir şekilde gösterilip gösterilmediği,

-Konu işlenirken, bilgi yanlışlığı yapılıp yapılmadığı,

-Farkına varılan bilgi yanlışlığının zamanında düzeltilip düzeltilmediği,

-Öğrenci seviyesine inilip inilmediği,

-Konu başlıklarının esas alınarak, günlük planlardaki zamanlamaya uyulup uyulmadığı,

-Bir sonraki derste işlenecek olan konunun öğrencilere duyurulup duyurulmadığı,

-Branşı ile ilgili alanda bilimsel gelişmelerin izlenip izlenmediği,

-Yeni gelişmelerin sınıfa aktarılıp aktarılmadığı,

-Öğrencilerin üzerinde alan bilgisine dayalı olarak otorite kurulup kurulmadığı,

-Öğretmenin öğrencilerde öğrenme isteği uyandıracak, onları bedenen ve zihnen etkinliğe yönelten, soruların cevaplarını yine kendilerinin bulmasını sağlayan ve düşünmeye sevk eden yöntemlerinin seçilip seçilmediği,

-Zümre toplantılarında tespit edilen öğretim yöntemlerinin ders öğretmeni tarafından kavranıp kavranmadığı,

-Öğrenci başarısını artırmak için yapılacak çalışmaların görüşülüp görüşülmediği,

-Öğrenci nöbet işlerinin uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği, yine nöbet defterlerinin usulüne uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği,

-Öğrencilerden hangi dersten ödev yapmak istediklerine dair dilekçe alınıp dilekçelerin müdür yardımcısının başkanlığında kurulca değerlendirilip değerlendirilmediği,

-Hazırlanan ödevlerin, öğretmenlerce düzenli olarak değerlendirilip, notlarının öğrencilere duyurulup duyurulmadığı,

-Sınıf ve danışman öğretmenlerin öğrenci velileri ile görüşüp görüşmediği, öğrencilerin anket ve test sonuçlarının değerlendirilerek problemlerin çözümündeki başarısı,

-Nöbet hizmetlerinin düzenli olarak yürütülüp yürütülmediği,

-Yazılı imtihan gününün öğrencilere en az bir hafta önceden duyurularak imtihanların bir ders saati içinde yapılıp yapılmadığı,

-Koordinatörlük görevi olan öğretmenlerin görevlerini zamanında ve amacına uygun olarak yapıp yapmadığının denetlenmesi gerekmektedir.

 

(Bu yazı M.E.B. tarafından yayınlanan "Eğitim Yönetimi YÖNETİM-YÖNETİCİ" adlı kitaptan özetlenerek alınmıştır)

 

              

  Bu sayfa 05.04.2009 15:24:16 Tarihinde Güncelleştirilmiştir