Ana Sayfa

 Öğretmenler

 

 

 

İlk Okuma ve Yazma döneminde Yapılan Hatalar ve Yapılacak Çalışmalar 

                                                                                                                                                                       Murat BAŞAR 

                                                                                                                                                                    Sınıf Öğretmeni

                                                                                                                                                                                                                           Uşak Merkez Atatürk İlköğretim Okulu

                                                                                                                                                                                                                        İlk Okuma ve Yazma Formatör Öğretmeni

 

     Bu dönemde öğretmenler öncelikli olarak programdan korktular. Programın amacı ve felsefesi unutularak sadece el yazısına odaklanıldı. Programın zor olduğu kanaati oluşturuldu. “Cümle yöntemi iyiydi ne vardı da bu siteme geçildi” gibisinden savunmaya gidilerek direnç gösterilmeye çalışıldı. Oysaki cümle yöntemi “Gestalt Ekolü” nün içinde bir yöntemdi. Yapılandırmacı öğrenme modelinin felsefesiyle uyuşmuyordu. Korkulu bekleyiş ve direnmenin sonunda, öğretmenler karanlıkta el yordamı usulüyle deneme yanılma yoluyla doğruyu buldular fakat çok şey kaybedilmişti.

     Sesler öğretilirken tıpkı harf ve cümle yönteminde olduğu gibi kapalı hecenin sonunda geliş biçimiyle öğretildi.  Tttt, kkkk, ssss, gibi öğretildi. Bu şekilde öğrenciler kapalı heceleri çabuk kavradılar fakat yöntemin ana felsefesi olan açık heceye ulaşmada çok zorlandılar açık heceyi   kkkka veya k sesinin önünde “ı” harfi varmış gibi algıladılar. Bu durum da şu anda bir çok öğrencide görülen heceleyerek okuma sorununu ortaya çıkardı. Oysaki sesler hissettirme noktasında kalemin ka’sı kedinin ke’si  koş’un ko’su……. Gibi verilmeliydi. Böylece çocuk açık heceyi daha çabuk kavrayarak akıcı okuma yapabiliyor ve programın amacına ulaşabiliyor.

     Diğer bir hata da tıpkı cümle yönteminde olduğu gibi aileler erken okuma telaşına girdiler. Evde çocuklara sesler ezberletildi. Sesler az önce verilen şekilde ezberletildi. Okuma esnasında hep kapalı heceye göre okuma yapıldı örneğin okulumuz kelimesi ok-ul-um-uz şeklinde hecelenerek okunuyor. Bu öğrencilere de yukarıdaki örnek gibi çalışma hemen yapılmalı bire bir sesli okumalarda ve dikte çalışmalarında hatalar hemen belirtilmelidir.

     Diğer bir yanlış öğretmenler deneme yanılma yoluyla gittikleri için seslerin üzerinde gereğinden çok fazla durdular. Öğrenciler açık heceye ulaşma, kelime üretme, cümle kurma ve metin oluşturmadan çok sesler ezberlendi. Doğal olarak okuma esnasında cümle bütün olarak görülme yerine sesler tanına tanına okuma yapıldığından duraksama, heceleme, hece düşürme yanlışları yapılmaktadır. Böyle öğrencilere az heceli kelimelerden ve az ve kısa kısa kelimelerden oluşan cümleler ve az ve kısa cümlelerden oluşturduğumuz metinler ve tekerlemeler okutulmalıdır. Daha sonra kısa şiirler ezberletilmeli bu şiirler veya tekerlemeler önce bakarak sonra da bakmadan yazdırılmalıdır.

     Diğer bir yanlış ise okumaya geçen öğrencilere hâlâ el yazısıyla okuma yaptırılması. El yazısı dik harflerle yazılmış kelimelere göre daha geniş yer tuttuğundan öğrenci okumada yavaşlama ve heceleme yapabilmektedir.  Örnek: yaptırılması yaptırılması Böyle öğrencilere hemen dik temel harflerle okuma yaptırılmalıdır. 

     Uluslar arası yarışmalarda ve ülkemizde yapılan deneme sınavlarında veya resmi sınavlarda ortaya çıkan önemli bir gerçek var. Bu da okuduğunu anlamama sorunu. Bu sorunla ilgili olarak da hiçbir ülkede sorunun çözümüne yönelik kaynak bulunmamaktadır. Bunun nedenlerini ve çözüm yollarını şöyle sıralayabiliriz:

      1. Çocuklarda kişilik gelişimine yeterince önem verilmemesi. Kendisini tanıyamayan çocuk anlamaz sadece ezberler. Yunus’un dediği gibi: “İlim ilmektir, ilim kendini bilmektir, sen kendini bilmezsin bu nice okumaktır”. Çocuk kendini anlarsa başkalarını da anlar. Çocukların kişilik yani duyuşsal özellikleri geliştirilmelidir. Okuma-yazmadan önce bu yapılmalıdır.
      2. Erken okuma ve yazma telaşıyla ezberletilmeye çalışılarak sadece okuma üzerinde durulması. Kavramların günlük hayatla ve diğer kavramlarla ilişkilendirilememesi. Kavramlar somutlaştırılarak öğrencide şema oluşturabilecek şekilde açıklanmalıdır.
      3. Mevcut ders kitapları, yardımcı ders kitaplarındaki okuma parçalarının sonundaki anlama sorularının “bilişsel taksonomi” ye göre yapılandırılmaması. Bir çok soru sadece bilgi basamağından ibaret. Kavrama, uygulama, analiz, sentez, değerlendirme basamakları görülmemektedir. Anlama soruları bu basamaklara göre yapılandırılmalıdır.

                                              

  Bu sayfa 05.04.2009 15:09:44 Tarihinde Güncelleştirilmiştir