Çocuğun
Eğitimine Ailenin Katılımı Konusunda
“Okulun
Temel Sorumlulukları”
Nelerdir?
Gizem GÜRSES
Uşak Üniversitesi
Yüksek Lisans Öğrencisi
(Türkçe Öğretmeni)
Hızla küreselleşen dünyada; işbirliğine izin veren bir grubun
üyelerince paylaşılan ve yazılı olmayan normlar olarak
tanımlanan toplumsal sermaye gün geçtikçe önem kazanmaktadır.
Özdemir
(2007), toplumsal sermayenin en önemli kaynağının aile
olduğunu belirtmiştir. Bireyin ilk öğrenmelerinin
gerçekleştirildiği aile kurumu, zamanla; içine başka unsurları
da almaya başlamaktadır. Bireyin; okul aile ve toplumsal
üçgeninde gelişmesini sağlamak için aile ve okul işbirliğinin
sağlıklı bir şekilde yürütülmesi gerekmektedir.
Aile ortamında olumsuz yaşantılarla büyüyen her
bir çocuğun; yenidünyayla iletişimi okulla başlamaktadır.
Fakat; okulun, her olumsuzluğu olumluya çevirecek eterli gücü
yoktur. Bu bağlamda; çocuğun gelişimindeki aksaklıkların
giderilebilmesi için okulun, aile ile ortaklaşa bir strateji
geliştirmesi gerekir. Ailenin, öğrenmede temel yapı taşı
olduğu kabul edildiği sürece, okul-aile birlikteliğinin de
öneminin günden güne benimseneceği bilinmelidir.
Kuşkusuz; işbirliğinin sağlanması için iki ayrı
unsurun da çaba harcaması gerekecektir. Çoğu zaman; aileler,
çocuğun iç dünyasında olup bitenleri görmeyebilir. Ya da okul,
kurum olarak; çocuğun ailevi sorunlarından habersiz olabilir.
Bu gibi durumların çözümü; aile ve okulun karşılıklı iletişim
düzeyinin arttırılmasında gizlidir. Bu iletişimin doğru
gerçekleşmesinde iki unsurun da (aile ve okulun) eş güdümlü
çalışması gerekir. Okul ortamının pedagojik açıdan daha
deneyimli olduğu kabul edilir bir gerçektir. Çocuğun gelimine
bilimsel bir yaklaşımla bakam “okul” kavramının; aile
katılımını sağlamakta sorumlu olduğu yönler bulunmaktadır.
Aile katılımı konusunda okulun en büyük sorumluluğu; çocuğun
evde kazandığı olumlu deneyimlerden yararlanmak ve olumsuz
deneyimlere karşı hazırlıklı olmaktır. Kuşkusuz; her çocuğun
aile içi deneyimleri olumlu yönde olmayacaktır. Bu nedenle,
deneyimlerinden ötürü sorun yaşayan öğrencilerin durumunu;
aileye, uygun bir dille anlatmak gerekir. Okul, temel
becerilerin kazandırılmasıyla eğitim görevini tamamlamaz. Okul
ortamının en önemli görevlerinden biri öğrencilerin kişisel
gelişimine ve davranışlarına katkıda bulunmaktır (Özdemir,
2007,185).
Gelişim psikolojisinde kimi düşünürlerin kritik dönemler
olarak nitelediği durumların, çocuğun kişiliğinin altyapısını
oluşturduğu bilinmektedir. Bu nedenle okulun işlevleri
arasında gelişim dönemlerini göz önünde bulundurmanın ve bu
konuda aileleri bilinçlendirmenin de yer aldığı görülmektedir.
Örneğin aile ve çocuk arasında gerçekleşebilecek olan kuşak
çatışmasının aşılmasında öğretmenin sorumluluğu fazladır. Yani
öğrenci-veli arasında yaşanan kuşak çatışmalarına öğretmenin
pedagojik bakış tarzı çatışmanın büyümesini engelleyebilir.
Okul-aile işbirliğinin sağlanmasında en önemli
rolü oynayan öğretmenler, öğrencileriyle doğrudan ilişki
kurabildikleri için süreçte etkin rol oynarlar.
Calderhead. (1997), öğretmenin öğrencileriyle
bütünleşerek onların duygularını anlaması, öğretim ortamını
düzenlemesi, meslektaşları ve anne-babalar ile sürekli
etkileşim kurması gerektiğini belirtmiştir.
Aile ve okul iletişiminde
öğretmenin görevleri; anne-babaları ziyaret ederek onları
derse katılmaya davet etmek ve çocukları daha yakından tanımak
için onlardan yardım almaktır.
Viechnicki
(1997,351),
öğretmenin bir dosya tutmasını; bu dosyada da öğrencinin aile
ve çevre araştırmasına ilişkin verilerin bulunması gerektiğini
belirtmiştir.
Öğrenciye yönelik yaklaşımların
tamamında; aile-okul yöneticiler-öğrenci-öğretmen ilişkileri
önem kazanmaktadır. Bu ilişkilere bakıldığında temel iş
birliğinin koordine edilmesi gerekir. Öğrencinin geleceği
için; okul yöneticilerinin ve öğretmenlerin pedagojik birikimi
ve ailenin bilinçli yaklaşımı yeterli olacaktır.
KAYNAKLAR:
· Calderhead,
James (1997). “Öğretmenlerin Uzmanlığının Tanımlanması ve
Geliştirilebilmesi” Uluslararası Dünya Öğretmen Eğitimi
konferansı, Milli Eğitim Basımevi, Ankara. 21.
· Özdemir,
Çağatay (2007)Toplumsal Değişme Karşısında Aile ve Okul, Türk
Eğitim Bilimleri dergisi. 5 (2). 185-198.
· Viechnicki
Karen (1997) “Öğrenci Dosyalarının Değerlendirilmesinin
Öğretmenin Sınıf İçi Etkinliklerine Olan Etkisi” (Çeviren
Gökçe, E.) A.Ü. Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi Cilt 28,
Sayı 2 s.351
|