Ana Sayfa

 Öğretmenler

 

 

 

ÇOKLU ZEKA KURAMI

Dr. Sevil BÜYÜKALAN FİLİZ

Gazi Eğitini Fakültesi Öğretim Görevlisi

(Eğitim ve Denetim Dergisi; Ekim- 2003 / Sayı: l)

 

Eşit olmayan insanlara, eşit davranmaktan daha büyük eşitsizlik olamaz. " Thomas Jefferson.

 

 

Her çocuğun benzersiz olduğu ve hepsinin okulda aynı öğrenme kapasitesine sahip olarak geldiği bu nedenle de hepsinin aynı yöntemle öğrenebileceği yaklaşımı ile yola çıkarsak, bir öğretmenin bütün öğrencilerini tanımadan, onların gereksinimleri ile örtüşecek bir öğretim planı yapamayacağı açıktır. Öğretmenler ve anne babalar çocukların farklı fiziksel, duygusal ve zihinsel gelişim düzeylerine sahip olduklarını bilmelidirler. Bu düzeyler genellikle kronolojik yaş ile uyumlu olmaz .

Okullar öğrencilerin bireysel farklılıklarını dikkate alarak öğrenci ve öğretim programını bir araya getirmelidir. Bu temel gerçekle karşımıza çoklu zeka kuramı ve uygulamaları çıkmaktadır.

 

ÇOKLU ZEKAYA İLİŞKİN BAZI AÇIKLAMALAR

 

Okullar zeka göstergesi olarak sözel ve matematik yetenekler üzerine yoğunlaşmıştır. Oysa psikologlar ve eğitim araştırmacıları yetenek ve zekanın, insanın pek çok özelliğini ve etkinliğini içine alan geniş bir kavram olduğu doğrultusunda inandırıcı kanıtlar ileri sürmektedirler. Her bireyin çeşitli yetenekleri ve bir zeka kapasitesi vardır. Öğretenlerin görevi her öğrencinin kendine özgü güçlü yanlarını, daha az gelişmiş becerilerini güçlendirmek için kullanmalarına yardım etmek olmalıdır. Stanford Üniversitesi araştırmacılarından Elizabeth Cohen yaptığı araştırma sonucunda, eğitim sistemlerinde zekanın en önemli göstergesi olarak okuma yeteneğinin temel alındığını; öğretmenlerin okuma yeteneği gelişmiş öğrencilerin her alanda başarılı olacaklarını varsaydığını, bunun sonucunda da hem öğretmenlerin hem de öğrencilerin sadece bu yeteneğin geliştirilmesi üzerine yoğunlaştıklarını ortaya koymuştur.

Cohen çocukların daha başka bir çok yeteneğe sahip olduklarını ve bu yetenekler ile kendi yollarında gelişim göstereceklerini belirtmektedir. Cohen'in belirlediği (ama bunlarla sınırlı olmayan) yetenekler: Yaratıcılık,Yeni fikirler ileri sürme, Karar almada gruba yardım etme, Sorunları ve çözümleri gözünde canlandırabilme, Fiziksel beceriler, örneğin bedensel güç ve el becerisi(ustalık) Usa vurma (yapıları ve ilişkileri belirleme, bunları sınıflandırma vb. Problem çözme Merak ve icat yeteneğidir.

Binet ve Weschler zeka ölçme kavramını ortaya attıklarında, zekayı doğumla belirlenmiş sabit, ölçülebilir ve değişmez bir olgu olarak varsaymışlardır. Daha sonraki yıllarda Piaget, Vygotsky, Feuerstein ve diğerleri çocuklar üzerinde yaptıkları uzun süreli gözlemler sonucunda zekanın sabit olmadığını ortaya koymuşlardır.

Zeka,kalıtsal yetenekler, deneyimler ve çevresel bileşenler tarafından şekillendirilir. Öğretmenler ve veliler, çocuğa sağladıkları ortamı ve öğretim yöntemlerini değiştirerek o çocuğun zekasını da değiştirebilirler. Kötü öğretim ve kötü çevre zekayı geriletirken,iyi öğretim ve iyi çevre zekayı artırmaktadır. Harvard Üniversitesi'nden Hovvard Gardner "Sıfır Projesi" adlı bilişsel araştırma projesinde, çoklu zeka teorisini geliştirmiştir..

Teoriyi, 1983 yılında, Psikolog Howard Gardner "Framer of Mind" adlı kitabında anlatmıştır.. Howard Gardner ortaya koyduğu bu teoriyle, o zamana kadar gelen, zeka ile ilgili teoriler yıkılmış oldu. Bunlardan biri, tek bir zekanın olduğuydu. Gardner, birden fazla zeka olduğunu, her bir zekanın, kişinin yetiştirilme şekline bağlı olarak geliştirilebileceğini ortaya koydu. Diğeri, zekanın doğuştan sabit olduğunu, fazla bir değişiklik gösteremeyeceğiydi. Kişinin IQ'su bazı standartlaşmış ölçümlerle bir kere ölçüldüğünde, belirli bir zeka düzeyi saptanır ve bunun da sonsuza kadar değişmeden kalacağına inanılırdı. Gardner'ın araştırmaları zekanın sabit olmadığını gösterdi.

Teori, bilim dünyasında kesinlik kazandı ve eğitimciler kendilerini bu teoriye yakın hissettiler. Gardner başlangıçta, yedi tip zekadan söz etti, 1995 yılında ise, natüralist (doğa) zekayı buldu.

 

ÇOKLU ZEKA TEORİSİNİN İLKELERİ

 

1 .İnsanlar çok farklı zeka türlerine sahiptir.

2.Her insan aktif olarak kullandığı zekaları ile özel bir karışıma sahiptir.

3.Her insanın kendine özgü bir zeka profili vardır.

4.Zekaların her biri insanda farklı bir gelişim sürecine sahiptir.

5.Bütün zekalar dinamiktir.

6. İnsandaki zekalar tanımlanabilir ve geliştirilebilir.

7.Her insan kendi zekasını geliştirmek ve tanımak fırsatına sahiptir.

8.Her bir zekanın gelişimi kendi içinde değerlendirilmelidir.

9.Her bir zeka hafıza, dikkat, algı ve problem çözme açısından faklı bir sisteme sahiptir.

10.Bir zekanın kullanımı esnasında diğer zekalardan da faydalanılabilir.

11 .Kişisel altyapı, kültür, kalıtım, inançlar zekaların gelişimi üzerinde etkiye sahiptir.

12.Bütün zekalar, insanın kendini gerçekleştirmesi yolunda farklı ve özel kaynaklardır.

13.İnsan gelişimini değerlendiren tüm bilimsel teoriler çoklu zeka teorisini desteklemektedir.

14.Şu anda bilinen zeka türlerinden daha farklı zekalar da olabilir.

15.Yaşamda hiçbir aktivite yoktur ki tek bir zeka bölümü içersin.

16.Yaptığımız çok basit işlerde bile farklı zeka bölümlerini kullanırız.

17. Her birey dinamik zekanın eşsiz bir karışımıdır.

18. Zekanın gelişimi gerek bireysel gerekse bireyler arasında çok çeşitlilik gösterir.

19. Tüm zekalar dinamiktir.

20. Çoklu zeka özleştirilebilir ve tanımlanabilir.

21.Her birey çok yönlü zekayı tanıma ve geliştirme olanaklarına sahip olmayı hak eder.

22.Zekalardan birinin kullanımı, diğerinin artırılması için kullanılabilir.

23.Geçmişteki kişisel yaşantıların yoğunluğu ve ayrışması, tüm zekalarda bilgi inançlar ve beceri için kritiktir.

24.Tüm zekalar, yaş ya da çevre farkı gözetmeksizin, insani niteliklerin artmasını, farklı kaynaklar ve potansiyel kapasiteler sağlar. 

25.Saf bir zeka çok seyrek görülür.

26.Gelişimsel Teori, Çok Yönlü Zeka Teorisi'ni uygular.

27.Çok yönlü zeka hakkındaki bilgilerimiz arttıkça tüm zeka listeleri değişmeye adaydır.

 

ZEKAYA İLİŞKİN ESKİ ANLAYIŞ

 

1. Zeka doğuştan kazanılır,sabittir ve bu nedenle de asla değiştirilemez.

2. Zeka, niceliksel olarak ölçülebilir ve tek bir sayıya indirgenebilir.

3. Zeka,tekildir.

4. Zeka,gerçek hayattan soyutlanarak (yani,belli zeka testleri ile) ölçülür.

5. Zeka, öğrencileri belli seviyelere göre sınıflandırmak ve onların gelecekteki başarılarını tahmin etmek için kullanılır.

 

ZEKAYA İLİŞKİN YENİ ANLAYIŞ

 

1. Bir bireyin kalıtımla birlikte getirdiği zeka kapasitesi iyileştirilebilir, geliştirilebilir, değiştirilebilir.

2. Zeka, herhangi bir performansta,üründe veya problem çözme sürecinde sergilendiğinden sayısal olarak hesaplanamaz.

3. Zeka, çoğuldur ve çeşitli yollarla sergilenebilir.

4. Zeka, gerçek hayat durumlarından veya koşullarından soyutlanamaz.

5.Zeka, öğrencilerin sahip oldukları gizil güçlerini veya doğal potansiyellerini anlamak ve onların başarmak için uygulayabilecekleri farklı yolları keşfetmek için kullanılır.

"Çoklu Zeka Teorisi" nedir?

Çoklu zeka teorisi; zekanın tek bir boyutta olmadığını, aksine her bireyin farklı derecelerde, çeşitli zekalara sahip olduğunu öne sürüyor. Bunun da kişilerin öğrenme biçimlerini, ilgi, yetenek ve eğilimlerini açıkladığını vurgulayarak eğitimcilere, bu teorinin temel prensiplerini yaratıcı biçimde kullanıp, her öğrencinin bireysel farklılıklarına değer veren ve bunları güçlendiren programlar hazırlayabilmeleri için, olanak sağlıyor.

Teorinin eğitim-eğitim sistemine uyarlanması sırasında, şu prensiplere dikkat edilmelidir,

* Zeka öğretilebilir.

* Her insanın güçlü zekaları vardır.

* Her insanın zayıf zekaları vardır.

* Zayıflıklar güçlendırilebilir.

* Kişinin zekası parmak izi kadar eşsizdir. Bu teorinin tam anlamıyla uygulandığı bir eğitim-öğretim sistemi olmayışının olumsuz sonuçları şunlardır.

Günümüzde sözel/linguistik ve sayısal/mantıksal zeka üstünde duruluyor. Yani, daha çok işin bilişsel kısmı ile ilgileniliyor, değerlendirilmeler de bunlara göre yapılıyor. Şöyle ki; sözel/linguıstik zekası ile sayısal/mantıksal zekası yüksek olan bir öğrenci gittiği okuldan yararlanabilirken, diğerleri aynı şekilde yararlanamıyor. Buradaki asıl kayıp yararlanamayan, değerlendirilemeyen öğrencinin ilerleyememesi, gelişememesi.

Oysa bireyde zekanın çeşitli düzeylerde olduğundan söz ettik. Örneğin müzikal zekası çok yüksek olan bir çocuk, özel ve üstün yeteneklerle ilgili bir yerde yetiştirilmesi gerekirken hali hazırdaki bu eğitim-öğretim sistemi içinde, okulda başarısız sayılabiliyor ve ona gerekli olanaklar sağlanmıyor.

Gardner'ın teorisiyle, kültürel değerler de işin içine giriyor. Çünkü Gardner zekayı, problem çözmenin yanında, en az bir kültürde kabul gören, değerli sayılan bir ürün ortaya koyabilme olarak da tanınılıyor. Klasik anlamda zekaya baktığımız zaman, o ürün ve değerler tarafı gözden kaçıyor. Gözden kaçma; bunun sözlü ya da yazılı sınavlarla ölçülememesinden kaynaklanıyor.

Teorinin çok önemli bir getirişi de şudur. Bireyde zayıf olan zekalar, güçlü olanlarla, zaman içinde yükseltilebiliyor. Bu durum tüm zekaların bir arada kullanılmasıyla ilgili. Yani zayıf olanı ya da olanları yükseltme şansı var. Bu teorinin uygulandığı bir sistem, çocuğun güçlü olan zekasını ele alarak, öbür tarafları "nasıl yükseltirim"e bakıyor.

Değerlendirilmelerini ise çocuğun içice olduğu toplumsal ve kültürel değerlerle, beceri ve bireysel özelliklerini ele alarak yapıyor. Öğrenciyle ilgili başvurulacak kaynak, sadece sınav sonuçlan olmamalı. Proje üretimi, ekip çalışmalarına, topluca yapılan etkinliklere katılım gibi kriterler, bu yaklaşımla devreye giriyor. Her çocuğun bir portfoliosu olmalı ve bunlarda çocukların hangi biçimde, nasıl daha kolay öğrendikleri ve kişisel özellikleri yer almalı. Böylece öğrencinin başarısızlık yerine, nerelerde başarı gösterdiği vurgulanır. Bu yolla elde edilmek istenen; başarı neredeyse ya da hangi alandaysa, onu bulup ortaya çıkarmak, sonrasında ise geliştirmektir.

Eğitimciler müfredatı aksatmaktan korkmamalılar, böyle bir endişe her zaman vardır. Oysa, müfredatın hedefine, tüm zekaları kullanarak ulaşmak hem daha kolay, hem de sonucu daha etkili, yani başarı oranı daha yüksek.

Çoklu zeka kuramıyla öğrenciler önce, kendilerini çok iyi tanıyan, kendilerine güvenen, soru sorabilen, tartışabilen, muhakeme edebilen, çevresini doğru algılayabilen, karar verebilen, kedisine ve diğerlerine ait hak ve sorumlulukların bilincinde, çevresiyle doğru ve kişilikli ilişkiler kuran, bilgiyi bulacak, seçecek, işleyecek, üretecek donanıma sahip, aktif, araştıran, ifade eden, ürün ortaya koyan, yeni öğrendiklerini diğer öğrendikleriyle bütünleştirebilen, onları geliştirebilen ve problem çözmede kullanan, kendini başkasının yerine koyabilen, yani empati kurabilen bireyler olmaktadır. Her düzeydeki öğretmenler, derslerinde çoklu zeka kuramını uygulayarak öğrencileriyle birlikte gelişebilirler. Uygulamalarda öğretmenlerin, verecekleri bilgiyi konunun uzmanı aracılığıyla, sınıf ya da yerinde sunmaları ve çeşitli projelere ailelerin katılımını sağlamaları da önemlidir. Örneğin; hijyenle ya da beden sağlığı ile ilgili bir konu işlenirken, doktor bir annenin, bir babanın ya da ailedeki bir yakının sınıfa gelerek konuyu aktarması veya öğrencilerin, o kişinin muayenehanesini, konuyla ilgili ziyaret etmeleri gibi. Bilgi toplumu insanını yetiştirmekle yükümlü öğretmenlerin; kuralcı, reçeteci, öğrencileri belli disiplinlerin düşünme biçimine hapseden, doğru olduğu varsayılan bilgileri sorgulamadan öğrencilerine aktaran, geleneksel ve kendilerini merkeze alan bir yaklaşım içinde olmamaları gerekir. Böyle bir yaklaşımla öğrencileri dersten, okuldan ve kendilerinden uzaklaştırabilirler

Yeniliği hedefleyen bir öğretmen, öğrencileriyle iletişim kurmalı, onların becerilerini geliştirme yönünde çalışmalı, öğrencilerini ekip çalışmalarına teşvik etmeli ve onlara, olumlu değer yargıları geliştirerek, bu yargıları yaşam biçimi haline getirmeleri konusunda yardımcı olmalıdır.

 

7 TIP ZEKANIN TANIMLARI

 

DİLSEL ZEKA: Konuşma ve yazma dilinde kelimeleri etkili ve akıllıca kullanma kapasite ve yeteneğidir. (Okuma, yazma ve konuşma zekası) Kelimelerle düşünme ve ifade etme, dildeki kompleks anlamları değerlendirme, kelimelerdeki anlamlan ve düzeni kavrayabilme, şiir okuma, mizah, hikaye anlatma, gramer bilgisi, mecazi anlatım, benzetme, soyut ve simgesel düşünme, kavram oluşturma ve yazma gibi karmaşık olayları içeren dili üretme ve etkili kullanma becerisidir.

Bu zekası yüksek olan kişiler; Her hikayeyi, masalı, fıkrayı anlatır. İyi bir hafızası vardır. Kelime oyunlarını sever. İyi bir kelime hazinesi vardır. Sözel olarak iyi iletişim kurar. Öğrenmede daha çok kitaplar, teypler, yazma materyalleri, görüşme ve tartışmalar, konuşma ve dinleme materyallerine ihtiyaç duyar. Farklı kelimeleri, sesleri, ritimleri dinler ve tepkide bulunur.

Diğer insanların seslerini, dil üslubunu, okumasını ve yazmasını taklit edebilir. Cümleleri dinler, yorumlar, farklı bir tarzda ifade eder ve söylediklerini hatırlar. Okuduklarını anlar, özetler ve kolaylıkla hatırlar. Farklı zamanlarda, farklı amaçlar için, farklı gruplara etkili bir biçimde hitap edebilir. Dinleyicileri, konuşmaları ile etkiler. Okuma, yazma, dinleme ve konuşma gibi dil sanatlarında farklı yapılar oluşturabilir. Farklı dilleri öğrenme becerisine sahiptir. Hikaye, şiir yazma gibi etkinliklerden zevk alır. Yeni dil formları oluşturur. Etkili dinleme becerilerine sahiptir. Bu tip çocukların kelime hazineleri çok geniştir. Masal, hikaye ya da fıkra anlatmaktan zevk alırlar. Okumayı, kelime oyunlarını ve bulmaca çözmeyi çok severler. Küçük çocuklar kendilerine kitap okunmasından ya da hikaye anlatılmasından hoşlanırlar. Kafiyeli kelimeleri bulup bunları kullanmaktan ve tekerlemeleri hızla söylemekten hoşlanırlar.

Öğrenme yolu: Kelimelerle oynayarak, yazarak, okuyarak, konuşarak, mizahı kullanarak, ikna ederek öğrenme.

Çalışma alanları: Edebiyat, Yazarlık, Şair, Arşivcilik, hatip, Dil Bilim, Hukuk, Siyaset gibi alanlarda başarıyla çalışırlar.

MANTIKSAL-MATEMATİKSEL ZEKA: (sayı, anlama ve mantık zekası)

 Sayılarla düşünme, hesaplama, sonuç çıkarma, mantıksal ilişkiler kurma, hipotezler üretme, problem çözme,eleştirel düşünme, sayılar, geometrik şekiller gibi soyut sembollerle tanışma, bilginin parçaları arasındaki ilişkiler kurma becerisidir. Nesnelerin nasıl çalıştığına dair sorular sorar. Hızlı bir şekilde zihinsel matematik yapar. Matematik aktivitelerini, strateji oyunlarını, mantık bulmacalarını sever. Yüksek düşünme tekniklerini kullanır. Zeka oyunlarında başarılıdır. Deney yapma, sınama, sorgulama ve araştırmalardan zevk alır.

Öğrenmede daha çok keşifler, düşünme, tümevarım ve problem çözmeden yararlanır. Neden-sonuç ilişkilerini çok iyi kurar. Somut cisimleri soyut sembolik ifadelere dönüştürebilir. Mantıksal problem çözümlerinde başarılıdır. Hipotezler kurar ve sınar. Miktar tahminlerinde bulunur.

Grafikler ya da şekiller halinde verilen (görsel) bilgilen yorumlar.

Bilgisayar programlan hazırlar. Grafik, şema, şekillerle çalışmaktan hoşlanır.

 Öğrenme yolu: Akıl yürüterek, soyut modelleri tasarlayarak, sayılarla düşünerek, ilişkileri ve bağlantıları kurgulatarak öğrenme.

 Çalışma alanları: Muhasebeci-satın alma, matematik ve mühendislik bilimleri, Bilim adamı, İstatistik, bilgisayar, ekonomi ve fen bilimleri alanlarında başarıyla çalışabilirler.

GÖRSEL VE MEKANSAL ZEKA: (Resim, renk ve şekil zekası)

Resimler, imgeler, şekiller ve çizgilerle düşünme, üç boyutlu nesneleri algılama ve muhakeme etme becerisidir. Resimler ve şekillerle düşünür. Hayalinde gördüğü resimleri anlatabilir. Harita, tablo ve diyagramları anlayabilir. Çok hayal kurar. Sanat ve Proje aktivitelerini, görsel sunuşları sever. Okurken kelimelerden çok resimlerden anlar, Tasarım, çizim ve görsellikten zevk alır. Öğrenmede daha çok sanat, video, filmler, bulmacalar ve haritalardan yararlanır. Kolaylıkla yön bulma becerisine sahiptir. Dinlediklerinden zihinsel objeler hayaller, resimler üretir. Öğrendiği bilgiçleri hatırlamada bu zihinsel resimleri kullanır. Üç boyutlu ürünler hazırlamaktan hoşlanır. , Origami ve maketler hazırlar.

Bir objenin farklı açılardan perspektifini anlayabilir, onu zihninde canlandırabilir. Öğrendiği bilgileri somut ve görsel sunuşlara dönüştürür.

Öğrenme yolu: İmgeleri düzenleyerek, zihinsel resimler oluşturarak, çizerek, desen oluşturarak, hayal ederek öğrenme.

Çalışma alanları: Ressam, Artist, Fotoğrafçı, Mühendis, Kameraman, Mimar, Heykeltıraş, Tasarımcı, Dekoratörlük, İzci, Rehber gibi meslek alanlarında başarıyla çalışabilirler.

BEDENSEL-KİNESTETİK ZEKA: ( Beden, hareket ve denge zekası) Hareketlerle, jest ve mimiklerle kendini ifade etme, beyin ve vücut koordinasyonunu etkili bir biçimde kullanabilme becerisidir. Bir veya birden çok sporla uğraşır. Uzun süre hareketsiz oturamaz. Nesneleri parçalayıp bütünlemeyi sever. Yeni tanımadığı nesnelere dokunur . Hareket ederek öğrenir. Dinleme, konuşma, dans, koşma, dokunma ve hareket etmeyi sever. Öğrenmede role-play, drama, tiyatro ve hareket etmeye ihtiyaç duyar.

Sağlıklı yaşam konusunda vücutlarına özen gösterirler.

Fiziksel işlerde, görevlerde denge, zarafet, maharet ve dakiklik gösterirler. Çevresini, nesneleri, eşyaları dokunarak ve hareket ederek inceler.

Öğrendiklerine dokunmayı, ellemeyi ya da onları kullanmayı tercih ederler.

Fiziksel maharet isteyen alanlarda (dans, spor...) yenilikler keşfeder ve farklılıklar ortaya çıkarırlar. Rol yapma, atletizm, dans, dikiş-nakış gibi alanlarda yetenekleri vardır.

Aktif katılımla daha iyi öğrenirler. Söylenenden daha çok yapılanı hatırlarlar. Gezi-inceleme-model/maket yapma gibi fiziksel aktivitelere katılımdan zevk alırlar. Organizasyon yapma özellikleri gelişmiştir. Bulundukları çevreye ve onu kapsayan sistemlere karşı duyarlıdırlar ve sorumlu davranırlar.

Öğrenme yolu: Zihinle bedeni birleştirerek, mimiklerle, vücudu geliştirerek, dokunarak, dans ederek, üç boyutlu tasarımlar oluşturarak öğrenme,

Çalışma alanları: Spor, Dans, Heykeltıraş, Teknik direktör, Kareografi, Oyunculuk, Cerrahlık, Pandomimcilik, Sanatçılık gibi alanlarda başarıyla çalışabilirler.

MÜZİKSEL - RİTMİK ZEKA: (Ses, melodi ve ritim zekası ) Sesler, notalar, ritimlerle düşünme,faklı sesleri tanıma ve yeni sesler, ritimler üretme becerisidir.Ritmik ve tonal kavramları tanıma ve kullanma, çevreden gelen seslere ve müzik aletlerine karşı duyarlılık kapasitelerini içerir. Notasını görmediği müziği tanır. Melodileri tanır. Enstrüman çalar, koroda söyler. Çalışırken tempo, ritim tutar. Seslere karşı duyarlıdır.

Şarkıları kolaylıkla öğrenir. Şarkı söyleme, mırıldanma ve dinlemeyi sever.

Öğrenmede müzik, teyp-recorder, kasetler ve ritimlere ihtiyaç duyar.

İnsan sesi çevreden gelen sesler gibi çok farklı seslere karşı duyarlıdır, dinler ve.tepkide bulunur. Müziği yaşamında kullanmak için fırsatlar oluşturur. Seslerle nota ve ritimlere karşı özel bir ilgiye sahiptir. .

Müziği hareketlerle birleştirerek farklı figürler ortaya çıkarabilir. Orijinal müzik kompozisyonları oluşturabilir.

Öğrenme yolu: Melodi ve ritim yaratarak, empati kurarak, seslere duyarlı olarak, enstrüman kullanarak, müziğin yapısını kavrayarak öğrenme.

Çalışma alanları: Şarkıcı, Besteci, Müzisyen, Orkestra şefi, Müzik eleştirmeni gibi alanlarda başarıyla çalışabilirler.

KİŞİLER ARASI - SOSYAL ZEKA: (İnsan, ilişki ve uyum zekası) Grup içerisinde işbirlikçi çalışma, sözel ve sözsüz iletişim kurma, insanların duygu, düşünce ve davranışlarını anlama, paylaşma, ifade edebilme, yorumlama ve insanları ikna edebilme becerisidir. Arkadaşları ile birlikte olmaktan hoşlanır. Doğal lider olarak davranır.

İkna becerisine sahiptir. Kulüp dernek ve komitelerde zevkle çalışır.

Çok arkadaşı vardır. Dinlemeyi ve konuşmayı sever.

Yönetme ve organize etmeden zevk alır. Öğrenmede arkadaşlar, grup oyunları ve sunuş yapmaya ihtiyaç duyar. Yaşıtlar ile ya da farklı yaş grupları ile olmaktan zevk alırlar. Diğer insanların duygularına karşı duyarlıdırlar. Diğer insanları konuşmaları ile etkilerler. Grup ve takım çalışmalarından, çok özel ve mükemmel ürünler ortaya çıkararak; gruplar halinde çalışmaktan zevk alırlar. Farklı kültürler, farklı yaşam tarzları konusunda çok meraklıdırlar.

Çok küçük yaşlarda bile toplumsal ve politik sorunlarla ilgilenebilirler. Güçlü bir espri yeteneğine sahiptirler. Davranışlarının sonuçlarını değerlendirebilirler. İnsanların her tür davranışına karşı kabul edicidirler.

Sözel ve bedensel dili etkili bir biçimde kullanırlar. Farklı ortamlara, farklı insan topluluklarına girdiklerinde kolaylıkla uyum sağlayabilirler. İnsanları organize etme yetenekleri vardır. Liderlik vasıflarını taşırlar.

Öğrenme yolu: Sinerji oluşturarak, sempati kurarak, işbirliği yaparak, kaynaşarak, iletişim kurarak öğrenme

Çalışma alanları: Öğretmenlik. Yönetim, İşletme, Danışmanlık, Psikologluk, Rehberlik uzmanı ve Politika gibi alanlarda başarıyla çalışabilirler.

KİŞİSEL-İÇSEL ZEKA: ( Ben, karakter ve kişilik zekası) İnsanın kendi duygularını, duygusal tepki derecesini, düşünme sürecini tanıma, kendini değerlendirebilme ve kendisiyle ilgili hedefler oluşturabilme becerisidir. Özgürlüğüne düşkündür. Bireysel çalışmalardan zevk alır.

Kendisi hakkında düşünmeyi sever. Kendi ilgi ve becerilerinin farkındadır.

Başarı ve başarısızlıklardan zevk alır. Kendini sever ve kendisiyle gurur duyar. Yalnız kalmaktan hoşlanır. Kendi iç dünyasını düşünür.

Hedefler oluşturma ve hayallerden zevk alır. Öğrenirken kişisel çalışmalar, kendini değerlendirme ve kişisel farkındalığa ihtiyaç duyar. Yaşadıkları her olay veya deneyim üzerinde çok fazla düşünürler.

Kendi içlerinde bir değer ve anlayış sistemi oluştururlar. Her şeyde kendilerinden bir şey ararlar. Yaşam felsefelerini oluşturmaya yönelik bir arayış içindedirler. Yaşamlarında motivasyon kaynaklan, hedefleridir.

Öğrenme yolu: Yoğunlaşarak, duygu ve düşüncelerinin farkına vararak, ruhsal gerçekliklerin farkına vararak, düşünmeyi düşünerek, benliğini geliştirerek, özgün bireysel etkinlikler yaparak öğrenme.

Çalışma alanları: Yazar, Psikoterapist, Sosyal hizmet uzmanı, Dini lider, sanatçı, İş adamı, Ressam, heykeltıraş vb. alanlarda başarıyla  çalışabilirler.

DOĞACI - VAROLUŞÇU ZEKA: ( Doğa, çevre ve canlı zekası) Doğadaki tüm canlıları tanıma, araştırma ve canlıların yaratılışları üzerine düşünme becerisidir. Araştırmalar yapmayı sever. Doğadaki canlıları incelemekten hoşlanır. İnsanın varoluşunun nedenlerini ve kendi varoluşunu düşünür.

Doğadaki hemen her canlının yaşamına ilgi duyarlar.

Farklı canlı türlerinin isimlerine karşı dikkatlidirler, çiçek türleri hayvan türleri onlar için çok çekicidir.

Seyahat etmeyi, belgeseller izlemeyi severken, doğa ve gezi dergilerini incelemekten hoşlanırlar. Kendilerine özgü out-door etkinlikler düzenlerler doğayla her şeyi paylaşırlar. Doğadaki bitki türlerine karşı duyarlıdırlar. Doğanın insanlar üzerindeki ya da insanın doğa üzerindeki etkisi ile ilgilenirler.

Öğrenme yolu: Doğayı ve doğada olup bitenleri gözlemleyebilme yeteneği kazanarak, kendisinin de bu dünyanın bir parçası olduğunun farkına vararak öğrenme.

Çalışma alanları: Zooloji, Botanik, Organik Kimya, Biyoloji, Jeoloji, Meteoroloji, Arkeoloji, Çiçekçilik, Tıp, Fotoğrafçılık, Dağcılık, İzcilik vb. alanlarda başarıyla çalışabilirler.

Yukarıda tanımları ve karakteristik özellikleri belirtilen zeka tiplerine baktığımızda hepsinin birbirinden farklı olduğunu .görürüz. Herkesin birbirinden farklı algılama ve anlama, olaylara birbirinden farklı yaklaşım ve problem çözme yetenek ve tarzları vardır. Herkesin öğrenme şekilleri de birbirlerinden farklıdır. Görsel zekası gelişmiş olan çocuklar resimlerle ve video filmlerle daha zevkli öğrenirlerken, .bedensel zekası yüksek olan çocuklar dokunarak,  deneyerek ve uygulayarak daha iyi öğrenirler.

Matematik zekalı çocuklar mantığa dayalı, sebep sonuç ilişkileriyle rahatça öğrenirken, müzik zekalı çocuklar müzikle, dilsel zekası olan çocuklar ise dinleyerek ve okuyarak öğrenmede daha başarılı olurlar, sosyal zekalı çocuklar konuşup, iletişim kurarak, kendine dönük zekası olan çocuklar ise tek basma çalışarak öğrenmekten zevk alırlar.

 

ÇOKLU ZEKA ALANLARINI GELİŞTİRMEK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER

 

Gardner'a göre, " ...tüm çocuklar bu zeka türlerine çeşitli düzeylerde sahip olarak doğarlar, bu zeka türlerinden bazılarına daha çok eğilimleri olabilir herkes bu zeka türlerinde sahip oldukları potansiyellerini geliştirebilir .

Her insan sahip olduğu zeka türlerini çeşitli yöntemlerle geliştirebilir.

1.Bedensel/Devin duyusal zekayı geliştirmek için Dramatik bir oyunda görev alın, bir fikir, düşünce veya duyguyla ilgili bir rol yapın. Güncel olayları ya da modern buluşları inceleyerek mimiklerle anlatın (sessiz film oynamak gibi). Fiziksel etkinlik ve fazla hareket gerektiren, yarışma olmayan bir oyun oynayın, örneğin, düşündüklerini el, kol hareketleriyle:ifade eden bir gurup içindeki insanların isimlerini öğrenin. Halk dansı, koşma, yüzme ve yürüme gibi fiziksel aktivitelere katılın.

Ruh halinizi değiştirmek ya da karşılaştırmak için farklı yollardan yürümeyi deneyin. Vücudunuzun bildiklerini ve fonksiyonlarının neler olduğunu daha da iyi anlamak için her gün yaptığınız ve fiziksel güç gerektiren kar küreme, çim biçme, bulaşık yıkama, aracınızı park etme gibi işlerde dikkatlice kendinizi gözleyin.

2.Sözel Dilsel zekayı geliştirmek için Hoşlandığınız bir hikayeyi okuyun ve hikayenin sonunu kendiniz getirin. Başkalarının fikirlerini dinleyin ve onlarla bir tartışmaya girin. Her gün, yeni ve ilginç bir kelimenin anlamını öğrenin ve onu kullanmaya çalışın. Sizi en çok ilgilendiren ve heyecanlandıran bir konuda, bir söylev verin. Bir dergiye abone olun ya da günlük olaylarla ilgili izlenimlerinizi bir günlüğe yazın.

3.Görsel/Uzamsal zekayı geliştirmek için Fikir veya düşüncelerinizi ifade etmek için "estetik araçlar" la (boya, kil, renkli ve keçeli kalemler gibi) çalışın. Örneğin 21. yüzyılın neye benzeyeceği hakkındaki düşüncelerinizi bu araçlarla anlatın. Bilerek düş kurun; örneğin hayaliniz, ideal bir tatil yeri ve oranın olabildiğince görsel detaylarıyla ilgili olmalıdır.

Hayal gücünüzü artıracak çalışmalar yapın; kendinizi tarihin farklı bir döneminde hayal edin ya da kahramanınızla hayali bir sohbet yapın. Fikir veya düşüncelerinizi başkalarına anlatmak için resim, maket, grafik ya da bir poster yapımı gibi çeşitli tasarım becerilerini kullanın.

4.Matematiksel/Mantıksal zekayı geliştirmek için Hobinizin 4 ana noktasını belirleyin ve bu ana noktaların her biri altında 4 alt başlık ve bu alt başlıkların her birinin altında da 4 alt nokta daha oluşturun. İki nesneyi kıyaslama ve karşılaştırma yoluyla çözümsel düşünme egzersizleri yapın. Örneğin bir daktilo ve bilgisayarın kendine özgü 4 özelliğini ve sonra da bu iki nesnenin ortak 4 özelliğini bulun. Genelde saçma olduğu düşünülen bazı konularda; gerekçeleri ile ikna edici bir açıklama yapın. Örneğin; futbolu basketbol topuyla oymamanın yararları, vb. "Bilimsel yöntem" kullanımı gerektiren bir projede yer alın. Eğer bir aşçı değilseniz yemek yapmaya, tarifin en başından başlayın.

5.Müziksel Ritmik zekayı geliştirmek için Ruh halinizi düzeltecek farklı türde müzikler dinleyin; örneğin, stresli bir durumda ya da sınav gibi korku yaratan durumlar öncesinde gevşemek için, enstrümantal müzik çalın. Duygularınızı anlatmak için duşta bile şarkı söyleyin. Güncel bir melodi kullanın ve ailenizle ilgili basit bir şarkı besteleyin. Mırıldanarak, kafanızın içinde değişik titreşimler oluşturun; Örneğin, her seferinde ünlü harflerden birini değişik yükseklikte ve kalınlıkta kullanın.

Doğadan farklı sesler içeren kasetler çalın (deniz dalgalan, bir şelale, rüzgar, kar fırtınası ve hayvan sesleri gibi). Kendinize doğanın örüntüsünden ve ritminden ne öğrenebileceğinizi sorun.

6.Kişiler arası zekayı geliştirmek için Başarıyla tamamlanması gereken bir proje için farklı görevdeki güvenilir insanlarla bir araya gelin (takım aktivitesi ya da komite çalışması gibi). Bir başkasını derinden ve olduğu gibi dinleme çalışması yapın.

Konuşan birini dinlerken genellikle "aklı kurcalayan" düşüncelere engel olun ve sadece bir noktaya, "onların ne dediğine dikkat edin. Bir kimsenin mimiklerinden, sözsüz ipuçlarından onun ne düşündüğünü tahmin etmeye çalışın ve daha sonra tahmininizin doğruluğunu kontrol edin. Herhangi biriyle konuşmadan iletişim kurmak için farklı yollar bulun. Örneğin yüz ifadeleriyle, vücut şekilleriyle, jestlerle ve seslerle.

7.İçsel Zekayı geliştirmek için Rutin bir aktivite sırasında yoğun dikkat göstermeye çalışın. Bu, olup biten her şeyin farkında olmaktır. Örneğin düşünceler, duygular, hareket değişiklikleri ve ruhsal durumlar. Eğer tarafsız olabiliyorsanız, dışarıdan bir gözlemci gibi duygu, düşünce ruh halinizi izlemeye çalışın.

Belirsiz durumları, bilinen örneklere uydurmaya çalışın. Örneğin '"kızgınlık durumu", "şakacılık durumu", "korku durumu'". Problem çözme stratejileri ve çözümsel düşünme süreci gibi durumlardaki çeşitli düşünme stratejilerinde taraflısı olun.

"Ben kimim" sorusuna 25 kelimeyle ya da daha kısa bir cevap yazın.

Sizi tatmin edene kadar üzerinde çalışmaya devam edin. Bir hafta süreyle her gün yeniden gözden geçirin ve gerekli olduğunu düşündüğünüz düzeltmeleri yapın.

 

ÇOKLU ZEKA KURAMININ AYIRT EDİCİ ÖZELLİKLERİ

 

Çoklu zeka kuramını geleneksel zeka anlayışlarından ayıran iki temel özelliği gerçek yaşamda problem çözmeye, bir ürün elde etmeye dayanması ve zekanın çoğul olarak ele alınmasıdır. Çoklu zeka anlayışına göre tüm zekalar eşit değerdedir ve içlerinden bir ya da bir kaçı diğerlerinden daha önemli değildir.

Zekalar her zaman birlikte çalışırlar ancak bu çok karmaşık yollarla gerçekleşir. Bir zeka dahiler ve zihinsel engelliler dışında her zaman birbiriyle etkileşim halindedir. Örneğin bir futbolcu bedensel zekayı koşar, yakalar ve vururken; uzamsal zekayı sahayı ve görevini tanırken; dil ve sosyal zekayı oyun kurallarını öğrenirken ve takımıyla tartışırken, paylaşırken öze dönük zekayı kendini değerlendirirken kullanmaktadır.

 

ZEKA ALANLARININ GELİŞİMİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

 

Bireylerde belirtilen zekaların gelişim de farklılıklar göstermektedir. Armstrong zekaların gelişmesinde avantaj ya da dezavantaj yaratan çevresel etkenleri şu şekilde sıralamıştır:

1- Kaynaklara ulaşım şansı: Örneğin aile fakirse ve keman, piyano gibi müzikal zekayı geliştirecek enstrümanlar olmadığından bu zekanın güçlenmesi zorlaşabilir.

2-Tarihsel- kültürel etkenler: Okulda matematik ve fene dayalı programlar varsa ve bunlar önemseniyorsa, mantık, matematik zekası gelişir.

3-Coğrafi etkenler: Köyde yetişmiş bir çocuk, apartmanda büyümüş bir çocuğa oranla, bedensel ve doğacı zekalarını daha çok geliştirebilir.

4-AiIesel etkenler: Ressam olmak isteyen bir çocuğun ailesi onun avukat olmasını istiyorsa dil zekası desteklenecektir.

5-Durumsal etkenler: Kalabalık bir ailede büyümüş ve kalabalık bir ailede yaşayan bireyler doğalarında sosyallik olmadıkça, kendilerini geliştirmek için daha az zamana sahip olurlar.

 

ÇOKLU ZEKA ALANLARI NASIL BELİRLENEBİLİR?

 

Her bireyin sekiz zeka alanını da oldukça yüksek bir düzeyde geliştirebilme kapasitesine sahip olmasına rağmen çocuklar çok küçük yaşlardan itibaren belli zeka alanlarına daha çok eğimli olurlar. Okula başlama yaşına eriştiklerinde büyük bir olasılıkla eğilimli oldukları bu zeka alanları ile aynı doğrultuda olan öğrenme yollarını da geliştirmiş olurlar. Burada öğretmenler açısından önemli olan husus, daha okuldaki ilk günlerden itibaren öğrencilerin gelişmiş zeka alanlarını tanımak ve onların okuldaki öğrenmelerini tercih ettikleri bu zeka alanları yoluyla gerçekleştirmelerine yardımcı olmaktır.Öğrencilerin çoklu zeka alanlarının belirlenmesinde kullanılabilecek yöntemlerden bazıları şunlardır.

-Öğrencileri gözlemek :

-Olumlu davranışları gözlemek

-Olumsuz davranışları gözlemek

-Öğrenciyi boş zamanlarında gözlemek

-Belge toplamak:

-Öğrencilere ait ürünleri ( resim ,şiir vb.) toplamak

-Öğrenci etkinliklerinin belgelenmesi, kayda alınması

-Okul kayıtlarını incelemek:

-Derslerden alınan notların incelenmesi

-Öğrenci hakkında diğer öğret menlerin yazdığı raporların incelenmesi

-Diğer öğretmenlerle iletişime girmek

-Velilerle görüşmek

-Öğrencilere sormak

 

ÇOKLU ZEKA KURAMI VE ÖĞRENME

 

Çoklu zeka kuramını öğrenme ve öğretme süreciyle bütünleştirme çalışmaları gündeme geldikçe, zeka türlerinin öğrenme üzerindeki etkileri de belirlenmeye başlanmıştır. Bir zeka türünde gelişme gösteren bir bireyin hangi etkinlikler veya araçlarla daha kolay öğrenebileceği incelenmiştir. Kuramın temsilcisi Gardner, eğitimsel uygulamalar konusunda belirli bir model önermemektedir. Ancak ona göre çoklu zeka kuramı eğitime iki önemli yarar sağlamaktadır:

1-Öğrencileri istendik durumlara getirebilmek için eğitim programlarını planlamamıza imkan verir. (Örneğin, müzisyen, bilim adamı yetiştirme gibi)

2-Farklı disiplinlerde önemli kuram ve konulan öğrenmeye çalışan daha fazla sayıda öğrenciye ulaşmamızı sağlar. Öğrencilere bu zeka alanları kullanılarak eğitim verilirse öğrenme daha kolay gerçekleşir.

Gardner, çoklu zeka hareketinin eğitime ne getireceği ile ilgili sorulara, bu kuramın tek başına bir eğitim hedefi olmadığı; zeka alanlarının hedeflere ulaşmada güçlü bir araç olduğu şeklinde cevap vermektedir.

Bireysel farklılıkların temele alındığı bir öğrenme-öğretme sürecinde, farklı yollarla öğrenen bireylerin varlığının kabulü, farklı yollarla öğretim anlayışını da beraberinde getirecektir.

Dolayısıyla öğretmenin tek bir öğretim stratejisiyle öğretim yapması kuramın mantığı açısından anlamsızdır.

 

ÇOKLU ZEKA KURAMI VE ÖĞRETİM

 

Çoklu Zeka. Kuramı, eğitimciler tarafından önemli ölçüde benimsenmiş görünmektedir, öyle ki, farklı zeka alanlarına dayalı öğretim etkinlikleri için pek çok modeller geliştirilmektedir. Armstrong'a.göre eğitim bilimlerinde geliştirilen pek çok eğitim modeli de aslında çoklu zeka kuramını farklı terminolojilerle kullanmaktadır. Örneğin işbirliğine dayalı öğretimde diğer zeka türleri de yadsınmadan daha çok sosyal zeka üzerinde yoğunlaşılmaktadır. Benzer şekilde bütün dil öğretimleri müzik, günlük tutma, grup çalışmaları, eğitsel oyunlar gibi etkinliklerle dil zekasını geliştirmeye odaklaşmıştır

Çoklu zeka kuramının öğretim sürecindeki en büyük etkisi öğretmenlerin öğretim stratejileri geliştirmede yaratıcılıklarının artmasıdır. Çünkü, öğretmen ve planlamacılar her bir zeka ile ilgili etkinlikler düşünürken ister istemez yöntem ve teknik repertuarları gelişmekte, farklı ve orijinal teknikler ortaya çıkabilmektedir. Bu süreçte farklı zeka türlerini sınıf etkinliklerinde kullanma söz konusu olduğundan farklı derslerde uzmanlaşmış öğretmenler arasında işbirliği de gelişmektedir.

Öğretim tasarımında zeka türlerinden nasıl yararlanılabileceği pek çok eğitimci tarafından düşünülmüş ve çeşitli cevaplar üretilmiştir. Bu amaçla önce zekaların temel özellikleri belirlenmiş, belli bir zekada gelişme gösteren bireylerin hangi tür öğrenme etkinliklerinden zevk alabileceği ya da hangi tür etkinliklerle daha kolay öğrenebileceği tartışılmıştır. Son yıllarda öğrenme-öğretme etkinlikleri üzerinde yapılan araştırmalarda da çoklu zeka kuramının alanlarından yararlanılmaktadır

 

ÇOKLU ZEKA KURAMINA DAYALI SINIF YÖNETİMİ

 

Sınıf, farklı ilgi ve ihtiyaçlara sahip olan öğrencilerin oluşturduğu bir sosyal topluluktur. Dolayısıyla kurallar, rutinler, düzenlemeler sınıf yapısının en temel yapı taşlarıdır. Çoklu zeka kuramı, sınıfta uyumu, huzuru sağlamak ve sağlıklı bir öğrenme ortamı oluşturmak için bazı stratejik uygulamalar gerektirebilir. Bu stratejiler şu başlıklar altında toplanabilir.

-Öğrencilerin dikkatlerini toplama

-Öğrencileri farklı etkinliklere hazırlama

-Sınıf kurallarının işletimini sağlamak

-Grup oluşturmak

-Bireysel davranışları yönetme

 

ÇOKLU ZEKA İLE DERS PLANLAMA

 

Çoklu zeka kuramına dayalı olarak ders planı hazırlanırken aşağıdaki kurallara uyulmalıdır

Özel hedef ya da konunun belirlenmesi: Bu aşamada yıllık ya da bireysel öğretim planlarında olduğu gibi eğitim programı için hedef belirleme söz konusudur. Hedefin açık anlaşılır ve net olması gerekir.

Anahtar çoklu zeka sorularının sorulması: Hedefi gerçekleştirmek üzere zeka türlerinin nasıl kullanılabileceğini belirlemek için her bir zeka ile ilgili sorular sorulur.

Olasılıkların düşünülmesi: Hedefe ulaşmada her bir zeka ile ilgili olarak neler yapılabileceği düşünülerek sınıfta hangi yöntem, teknik ve öğretim materyallerin kullanılacağı tasarlanır.

Beyin fırtınası: Çoklu zeka planlama sayfaları kullanılarak her bir zeka için kullanılabilecek öğretim yaklaşımları beyin fırtınası kuralınca akla gelen her şey yazılarak listelenir. Her bir zeka için 20-30 fikir bulunmaya çalışılır. Öğretmenlerin yapacağı grup çalışmaları daha güdüleyici olabilir.

Uygun etkinliklerin seçilmesi: Planlama sayfası tamamlandığında eğitim hedefine uygun yaklaşımlar seçilir.

Aşamalı-sıralı ders planının hazırlanması: Seçilen yaklaşımlar kullanılarak hedefle ilgili ders ya da ünite planı düzenlenir. Planlama 1-2 haftalık yapılabilir.

Planın uygulanması: Gerekli materyaller hazırlandıktan sonra plan uygulanır.Uygulama sırasında olabilecek değişikliklere göre gerekli düzeltmeler yapılabilir.

Çoklu zeka kuramına dayalı değerlendirme felsefesi otantik bir değerlendirme anlayışını temel alır. Çünkü, otantik değerlendirme, öğrenci öğrenmesi hakkında çoktan seçmeli doğru-yanlış veya boşluk doldurma türündeki testlere oranla daha çok daha gerçekçi bilgiler sunmaktadır. Örneğin, her öğrenci için bir portföy tutmak, öğrencilerin belli bir zaman dilimi içindeki gelişimi hakkında standart testlere oranla daha gerçekçi ve geçerli bilgiler sunmaktadır. Ayrıca, otantik değerlendirme durumsaldır; yani öğrencilerin gerçek hayat uygulamalarına yakın durumlardaki performanslarına ilişkin bilgileri elde edilmesini sağlar.

Çoklu zeka kuramı açısından öğrenci değerlendirmesi sürekli ve otantik olmalıdır. Çünkü, otantik değerlendirme bir çok ölçme araç ve yöntemini kapsar. Otantik değerlendirmenin en önemli parçası, öğretmenin öğrencilerin performanslarına ilişkin sınıfta yaptığı gözlemleri ve öğrenci ürünlerini belgelendirerek dosyalamasıdır.

Öğretmen ve öğrenci ürünlerini belgelemek için şu yollardan yararlanılabilir

Anekdot kayıtları: Öğretmen, sınıftaki her öğrenciye ait bir bölümün yer aldığı bir günlük tutarak bu günlüğe her öğrencinin akademik ve akademik olmayan başarılarını, öğrencinin materyallerle ve akranları ile olan ilişkilerini etkileşimlerini veya diğer önemli gördüğü bilgileri kaydedebilir.

1- Çalışma örnekleri: Öğretmen sınıftaki her öğrenci için bir dosya hazırlayarak bu dosyada öğrencilerin çeşitli çalışmalarını saklayabilir. Eğer öğrenci kendi çalışmasının orijinal halini kendine saklamak isterse öğretmen bu çalışmanı bir fotokopisini alabilir.

2- Ses kasetleri: Öğretmen ses kasetlerini kullanarak öğrencilerin okuma becerilerini hikayelerini, görüşlerini ve diğer sözel beceriye dayalı örnekleri kaydedebilir ve bu  kasetleri öğrencilerin dosyalarında birer belge olarak saklayabilir.

3-Videolar: Öğretmen, saklanması mümkün olmayan çeşitli olayları, projeleri veya modelleri bir kamera ile görüntüleyebilir.

4-Öğrenci kayıt kartları ve günlükleri: Bazen öğrencilerin kendi akademik gelişimlerini kaydettikleri kartlar veya öğrendikleri konulara ilişkin kişisel tepkileri ve değerlendirmeleri içeren günlükler birer belgelendirme aracı olarak kullanılabilir.

5-İnformal test sonuçları: Öğretmen, öğrencilerin bazı standart testleri bireysel olarak cevaplandırmalarını isteyebilir. Burada önemli olan nokta öğrencilerin testleri cevaplayabilmek için zaman açısından bireysel hızları bakımından yeterli süreye sahip olmalarıdır. Çünkü, bir öğrencinin diğer öğrencilerle her defasında bir yarışa sokulması, bir anlamda bu öğrencinin bireyselliğinin hiçe sayılmasıdır.

6-Mutlak değerlendirme anlayışına dayalı sınavlar: Bu tür sınavlar belli beceri veya performansın her öğrenci tarafından kazanılıp kazanılmadığını gruba bağlı olmadan ölçmeye çalışır.

7-Öğrenci ile görüşmeler: Öğretmen periyodik olarak her öğrenci ile toplantılar düzenleyerek, öğrencinin öğrenmesi, ilgileri, karşılaştığı zorluklar ve bunlara benzer konularda bilgiler elde edilebilir.

8-Kontrol listeleri: Öğretmen, belli dersler için öğrencilerin kazanmakla yükümlü oldukları becerileri içeren kontrol listeleri hazırlayarak her öğrencinin performansını ve gelişimini kontrol altında tutabilir.

9-Sınıf haritası: Öğretmen sınıfın bir kuşbakışı haritasını çizerek öğrencilerin ders esnasında sınıfın belli yerlerindeki hareketlerini ve etkileşimlerini gözlemleyebilir.

Çoklu zeka kuramı ayrıca öğrenme öğretme sürecine entegre olmuş bir değerlendirme anlayışını temsil ^eder ve destekler. Bu durumda değerlendirme sadece öğrenme süreci sonunda tek defaya mahsus olarak gerçekleştirilen bir faaliyet değil, öğrenme etkinliğinin her aşamasında devam eden bir süreçtir. Bu nedenle, öğretmenin öğretme sürecinin her aşamasında öğrencilerin karşılaştıkları zorlukları yenmek, düşüncelerini yönlendirmek ve ihtiyaç duydukları yardımı sağlamak için onların çalışmalarını sürekli olarak bir değerlendirmeye tabi tutması kaçınılmazdır.

 

ÇOKLU ZEKA KURAMI VE PROGRAM GELİŞTİRME

 

Çoklu Zeka Kuramının sınıf uygulamaları konusunda pek çok çalışma yapılmaktadır ancak bunların en doğrusunun belirlenmesi mümkün değildir. Kimi eğitimciler zeka alanlarını pek çok başlangıç noktası sağlayacak öğretimsel süreçlerde kullanmayı;kimileri anaokulundan itibaren her öğrencinin güçlü ya da baskın olan zeka alanını belirlemeyi savunmaktadır. Kuramı program geliştirme süreci ile bütünleştirme çabaları da bu amaçlara hizmet etmektedir. Çoklu zeka kuramının program uygulamalarına ilişkin çalışmalar şu şekilde özetlenebilir:

Çoklu zekaya dayalı ders tasarımı

Disiplinlerarası öğretim programları

Öğrenci projeleri

Değerlendirme

Yönlendirme ( Çıraklık Programları)

 

ÇOKLU ZEKA KURAMININ OKULLARDA UYGULANMASI

 

Çoklu zeka teorisinin sınıflarda uygulanması için öğretmenlerin değişik ders metotları ve onlara uygun değişik malzemeler kullanmaları gerekir. Bunu daha açacak olursak aynı şeyi farklı metotlarla ve malzemelerle öğretmek, birbirinden farklı anlama kapasitesi olan çocukların daha kolay öğrenmelerini sağlayacaktır. Çoklu zeka teorisinin okullarda öğretmenler tarafından uygulanması çocukların üstün olan zekalarını (yönlerini) ortaya çıkaracak ve bu yönlerini geliştirip kuvvetlendirmelerini sağlayacaktır. Ayrıca sınıfta kendilerine sağlanan çoklu zeka teorisine göre hazırlanmış ders ortamlarında diğer zeka tipleri de gelişecektir.

Zeka tipi ne olursa olsun her çocuğun kuvvetli ve zayıf olduğu yanlan vardır. Eğer okullarda bu zeka tiplerinden sadece bir ya da ikisi kullanılırsa, zeka tipi bunun dışında kalan çocuklar kendi yetenekli yanlarını geliştiremeyecek, öğrenme işini zevk almadan ve daha uzun sürede tamamlayacak ya da hiç öğrenemeyeceklerdir.

'Çoklu Zeka' yöntemiyle çocuklar kendi üstün ve yaratıcı yanlarını keşfedip bunu daha da kuvvetlendiriyor ve diğer zeka tiplerini de geliştirme şansına kavuşuyorlar. Böylece çok yönlü yetişen çocukların kendilerine olan güvenleri artıyor, okula ve öğrenmeye karşı daha ılımlı bir tutum ve davranış geliştiriyor ve daha başarılı oluyorlar.

 

UYGULAMADA KARŞILAŞILAN GÜÇLÜKLER

 

 - Öğretmenlerin karşılaştıkları güçlükler: Çoklu zeka kuramının eğitim alanında uygulanmasında öğretmenlere önemli roller düşmektedir. Öğretmenlerimiz hizmet öncesi ya da hizmet içi eğitim sürecinde kuram hakkında yeterli eğitim almamaktadır. Bu nedenle kuramın öğretim sürecine yansımamasıyla ilgili en önemli gerekçe ülkemizde yeterince tanınmaması ve tanıtılmamasıdır. Pek çok öğretmen çoklu zeka kuramına dayalı öğretim tekniklerini bilmemektedir. Ayrıca, kuram hangi modelle uygulanırsa uygulansın ekstra zamana ihtiyaç doğmaktadır. Öğretmenlerin yoğun temposu göz önüne alındığında bu durumun olumsuz etkisi kolayca anlaşılabilir. Kuramla ilgili uygulamalarda öğretmenlerin yakındığı temel konulardan birisi de ders içeriklerinin yoğun olmasıdır. Kurama dayalı öğretim etkinliklerinin zengin öğretim materyalleri gerektirmesi ayrı bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Sınıfta farklı öğretim etkinlikleri arttıkça kuramın özünü anlayamamış öğrencilerin tepkileri ortaya çıkabilir. Ayrıca öğrenci etkinliklerinin değerlendirilmesinde karşılaşılan sorunlar kuramın uygulanmasında önemli sorunlardır

- Öğrencilerin karşılaştıkları güçlükler : Kurama dayalı öğretim etkinliklerinde öğrencilerin karşılaştığı temel problemlerden biri bu kuramı bilmemeleridir. Mevcut sistemimizde genellikle bireysel öğrenme sorumluluğu, araştırma, inceleme, grupla etkileşimde bulunma, ortaya bir ürün çıkarma çalışmalarına önem verilmediğinden öğrencilerin bu tür çalışmalara yönlendirilmesi de güç olmaktadır

- Velilerin karşılaştıkları güçlükler: Öğretmenlerin yeni ya da farklı öğretim etkinlikleri uygulamaya başladığında velilerin kaygı ya da kuşkularıyla da karşılaşabilmektedir. Bu zincir yöneticilere dek uzanabilir. Çocuğunun öğrenip öğrenmediğinden kuşku duyan bir veli en başta öğretmenle iletişim kurmayı düşünecektir.

 

SONUÇ

 

Zeka Teorisinin en önemli ilkelerinden biri, zekaların sürekli bir gelişim dinamizmine sahip olduklarıdır." Hiçbir insan "Benim sözel zekam daha yüksek, diğerleri değil" gibi ifadelerle kendine sınırlar koymamalıdır. Tüm zekaların yaşam boyu gelişme fırsatı vardır, insanlar, güçlü olan zeka bölümlerini daha yoğun kullanırlar, fakat diğer zekalarının gelişimi için de çaba harcadıklarında yaşamlarına renklilikler katabilirler.

Gardner zekanın, insanın pek çok özelliğini ve etkinliğini içine alan kapasitedeki bir kavram olduğunu ve sekiz türe ayrılabileceğini ileri sürmektedir. Tüm çocuklar bu zeka türlerine çeşitli düzeylerde sahip olarak doğarlar ve bazılarına daha çok eğilimleri olabilir. Bir çocuk matematik öğrenemiyorsa belki de görsel zekası matematiksel zekasından çok daha baskın olduğu için öğrenemiyor olabilir... peki ne yapmalıdır... matematik görsel zekanın algılayabileceği bir ders programıyla öğretilmelidir...

İşte Çoklu Zeka Eğitim Sisteminin felsefesi budur. Bu sistem artık Türkiye'de de bütün okullarda uygulamaya başlanmıştır. O halde yapılması gereken en önemli şeylerden birisi öğretmenlerin hizmet içi eğitim yoluyla eğitilmeleri ve öğretmen adaylarının da eğitim fakültelerinde ayrıntılı olarak çoklu zeka kuramını işlemeleridir.

 

           

  Bu sayfa 05.04.2009 15:05:36 Tarihinde Güncelleştirilmiştir